Hakaret Eden ve Kişisel Bakım Yapmayan Kusurludur

Hakaret Eden ve Kişisel Bakım Yapmayan Kusurludur

Olcay Hukuk Bürosu

Hukuk Genel Kurulu Esas: 2014/ 806 Karar: 2016 / 298 Karar Tarihi: 09.03.2016

Hakaret Eden ve Kişisel Bakım Yapmayan Kusurludur

Değerlendirme

Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve fer’ilere hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi kadının nafakaların, tazminatların ve ziynet alacağı talebinin miktarına ilişkin istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış; her iki tarafın kusur belirlemesine yönelik başvurularının esastan reddine karar vermiştir.

Hakaret Eden ve Kişisel Bakım Yapmayan Kusurludur

Bölge adliye mahkemesi, davacı-karşı davalı erkeğe annesi ile birlikte kadının yaptığı ev işlerini, halini ve tavrını beğenmeyip eleştirdiği, küçümseyip manevi baskı kurduğu, kadının ortak çocuğa bakmasına müsaade etmedikleri, tartışma sonrası kadını dedesinin evine bıraktığı, dönmek isteyen kadını eve almadığı, bir gün sonra da kıyafetlerini dedesinin evinin bahçesine bıraktığı; davalı-karşı davacı kadına da kişisel bakımını yerine getirmediği ve eşine hakaret ettiği vakıalarını kusur olarak yükleyip boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmetmiştir.

Dosyanın tetkikinden, tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı-karşı davacı kadının birlik görevlerini yeterince yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre; annesi ile birlikte kadını beğenmeyip eleştiren, küçümseyip manevi baskı kuran, kadının ortak çocuğa bakmasına müsaade etmeyen, tartışma sonrası kadını dedesinin evine bırakarak dönmek isteyen kadını eve almayan ve bir gün sonra da kıyafetlerini dedesinin evinin bahçesine bırakan erkek ile kişisel bakımını yapmayan, eşine hakaret eden ve birlik görevlerini yeterince yerine getirmeyen kadın eşit kusurludur. Bu itibarla, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

Sonuç

Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174). Bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

To Top